Her insanın bölgesel yapısına göre farklı tipde göz şekli vardır. Örnek vermek gerekirse oryantal tip, batılı tip, güney asyalı veya kuzey aslyalı tipler belirgin olanlardır. Hiç bir zaman göz kapağı ameliyatı farklı tipe benzemek için yapılmaz. Sadece bu tiplerin kendi içinde ortaya çıkan deformasyonların düzeltilmesi için yapılır.
Üst göz kapaklarında deri fazlalığı, iç kısımlarda yağ torbasının fıtıklaşması, alt göz kapaklarında ise yağ torbalarının fıtıklaşması tipik deformasyonlardır. Bu durum kişiye yorgunluk ifadesi verir. Ayrıca üst kapaklarda fazla deri ise kişinin günlük faaliyetlerini engeller. Sonuçda hem görsel hemde fonksiyonel bir sıkıntı vardır. Daha öncede belirttiğimiz gibi estetik ameliyat güzellik için değil fonksiyonu ve estetiği düzeltmek için yapılır.
Ameliyat:Bu fıtıklaşmış yağ torbaları aslında gözün ağırlığını taşıyan ve hareketini sağlayan yapılardır fakat fıtıklaşması bu fonksiyonu bozmaktadır. Dolayısı ile biz bunların çoğunun alınması yerine gerekirse bir miktar alıp fıtıkları tamir etmekteyiz. Hem üst hemde alt kapakların ameliyatları duruma göre ayrı ayrı veya aynı anda yapılabilinir. Üst kapak ameliyatı lokal anestezi altında da yapılabilmektedir. Hem alt hemde üst kapakların ameliyatı ise uyutularak yapılması hasta konforu açısından daha uygun olmaktadır. Ameliyat sonrası hasta etrafı görebilecek gibi pansumanı yapılmakta bir gün sonra sadece ince bir pansuman ile hasta rahat şekilde hayatına devam edebilmektedir. Üst kapaklar alt kapaklara nazaran daha fazla şişebilmekte fakat bunlar 1 haftada hızlı şekilde azalmaktadır. Bu ameliyatlarda kalan izler görülmeyecek kadar az olmakta zamanla ise hiç görülmemektedir.
Problem:Göz kapağı ameliyatları eğer planlama güzel yapılırsa hiç problem yaratmaz. Oluşan morluk, şişlik, asimetriler, gevşemeler ilk haftalarda bu şişliklere bağlı olup zaman ile düzelmektedir. Bunun dışında kanama, enfeksiyon gibi problemler her cerrahide olduğu gibi bu uygulamada da olabilecek sıkıntılardır.